Psikologlar ve Psikiyatristler: Fark Nedir?

Bu yazıda, psikologlar ve psikiyatristlerin farkından, psikoterapistlerden ve psikolojik yardım arama sürecinden bahsedeceğim. Eğer siz ya da çevrenizdeki insanlar aynı kafa karışıklığını yaşıyorsa, umarım ki bu yazı onlara sağlıklı bir rehber olur.

Psikologlar ve Psikiyatristler: Fark Nedir?

“Kendimi kötü hissediyorum, bir şeyler yolunda gitmiyor. Kalbim sıkışıyor, nefes alamıyorum… Bir sürü doktora gittim ama bir sorun yok dediler… Psikolojikmiş. Şimdi bunun için birilerine daha görünmem gerekmiş… Kafam çok karıştı. Psikolog mu, psikiyatrist mi? Farkı ne ki bunların? Şu izlediğim dizideki kadın psikolog mu acaba? Ne yapacağımı bilmiyorum…” 
 
Belki de günümüzde birçok insanın yaşadığı kafa karışıklıklarından biri de bu. Psikolog ve psikiyatrist farkı toplum içerisinde oldukça belirsizdir. Bu belirsizliğin içerisine bir de psikoloji eğitimi almamış, alanında uzman olmayan kişilerin de dâhil olmasıyla, psikolojik destek arama süreci bireyler için oldukça zorlaşmaktadır.
 

Psikolog Kimdir?

Psikolog (ayrıca bakınız) üniversitelerin dört yıllık psikoloji bölümlerinden mezun olan kişilere denir. Bu Psikolojik Danışmanlık ve Rehber Öğretmenlik bölümleri ile karıştırılmamalıdır. PDR bölümü üniversiteler bünyesinde Eğitim Fakültesi içerisinde yer alır ve psikolog yetiştirmezler. Psikolog yalnızca psikoloji (ayrıca bakınız) bölümünü tamamlayan bireylerin alacağı bir unvandır.
 
Sanılanın aksine her psikolog danışan görmez ya da terapi yapmaz. Psikoloji kendi başına bir bilimdir ve birçok farklı alanda kendini gösterir. Psikoloji bölümlerini tamamlayan bireyler Spor Psikolojisi, Gelişim Psikolojisi, Nöropsikoloji, Endüstri ve Örgüt Psikolojisi, Sağlık Psikolojisi, Deneysel Psikoloji gibi birçok farklı alanda görev alabilirler.
 
Bu yazının içeriğinde bahsedeceğimiz psikologlar, halk arasında da en çok bilinen hâliyle Klinik Psikoloji alanında uzmanlaşan klinik psikologlardır.
 
Psikoloji lisans eğitimini tamamlayan bireyler bunun ardından uzmanlaşacakları ve çalışacakları alanlarda yüksek lisans yaparak yetkinliklerini arttırırlar. Klinik psikolog olmak için, dört yıllık psikoloji eğitiminin üzerinde Klinik Psikoloji alanında yüksek lisans yapılması gerekmektedir. (Bu konuya Psikolojik Yardım Aramak başlığı altında daha detaylı şekilde değinilmiştir.)
 
Klinik psikolog ayakta ya da hastanelerde tedavi sunabilmektedir.
 

Psikiyatrist kimdir?

Öncelikle psikiyatristlerin kim olduklarından bahsetmemiz gerek. Psikiyatristler, altı yıllık tıp fakültesinin ardından Psikiyatri Ana Bilim Dalı’nda uzmanlaşan hekimlerdir.
 
Doktor oldukları ve bunun için gerekli altı yıllık tıp fakültesi eğitimini tamamladıkları için ilaç yazma yetkileri vardır. Hastanelerin psikiyatri servislerinde ya da özel muayenehanelerde görev alabilirler.
 
Toplum içerisinde klinik psikolog ile psikiyatristi ayıran en net çizgi aslında bu ilaç yazma durumudur.
 

Psikoterapist kimdir?

Terapist unvanını kazanmak, lisans ve yüksek lisans sürecinden ayrı bir şekilde işlemektedir. Bir psikolog ya da yüksek lisansını tamamlamış klinik psikolog veya az önce bahsetmiş olduğumuz eğitimleri tamamlamış bir psikiyatrist bunlardan bağımsız olarak bir psikoterapi eğitimi alır.
 
Psikoterapist olmak başlı başına ayrı ve uzun bir süreçtir. Psikoloji bilimi bünyesinde birçok farklı kuram ve bu kuramlar ışığında gelişmiş farklı psikoterapi yaklaşımı vardır. Bilişsel Davranışçı Terapi en yaygın psikoterapi yaklaşımlarından biridir. Psikanaliz, Gestalt Terapi gibi farklı birçok yaklaşım da mevcuttur. (Bu yaklaşımlardan ”Nedir?” serisi boyunca ayrıntılı şekilde bahsedilecektir.)
 
Uzman, psikoterapi eğitimini tamamladıktan sonra süpervizyon süreci başlar. Bu süreçte usta-çırak anlayışıyla ilerleyerek, birey danışan görmeye başlar.
 
Görüldüğü üzere psikoterapist olmak uzun ve zorlu bir süreçtir. Emek ister ve gelişim meslek hayatı boyunca devam eder. Bu yüzden psikoterapist olmak isteyen uzmanların gelişime açık ve etik değerleri benimsemiş olması gerekmektedir.
 
”Psikolog Kimdir?” başlığı altında değindiğimiz gibi her psikolog danışan görmez ve her psikolog da psikoterapist değildir.
 

Peki ya bu ilaçlar nedir?

 İster psikolog ister klinik psikolog olsun, psikologlar ilaç yazmaz. İlaçlar psikiyatristler tarafından yazılmaktadır.
 
Bu durum yakın geçmişte bir değişim geçirmeye başlamıştır. Öncelikle 1991-1997 yılları arasında gerçekleştirilen PTP (Psikofarmakoloji Tanıtım Projesi) kapsamında eğitimini tamamlamış bir grup askeri klinik psikoloğa reçete yazma yetkisi verilmiştir. İddiaların aksine, psikologlar reçete yazmada yanlılıklarda bulunmamış, tedavi sürecinde olumsuzluklar görülmemiş aksine klinik psikologlar bu süreci oldukça sağlıklı yönetmişlerdir. Ancak o dönemde psikiyatristler tarafından bu duruma karşı çıkılmıştır. Ardından reçete yazma konusunda ilk olarak 2002 yılında ABD’nin New Mexico eyaletinde düzenlenen yasaya göre bu konuda eğitim alan psikologlara reçete yazma yetkisi verilmiştir. Bunu 2004 yılındaki değişiklikle Louisiana eyaleti takip etmiştir (Kramer, Bernstein & Phares 2014). 
 
Ancak psikologların reçete yazma yetkisi konusu yalnızca doktorlar tarafından değil bazı psikologlar tarafından da onaylanmamaktadır. Bazı uzmanların yaklaşımına göre psikolog ve danışanı arasındaki ilişki medikal bir çerçeveden, yani hasta-doktor ilişkisinden uzak olmalıdır. Klinik psikolog ve danışanı arasında medikal bir çerçeve bulunmamalıdır. Bu yaklaşıma yakın uzmanlar reçete yazma konusunda tereddütlüdürler. Ancak diğer yandan klinik psikologların, psikolojiye dair ilaçları içeren psikofarmakoloji bilgisine sahip olması önemlidir. Psikolog reçete yazmasa bile, psikofarmakoloji bilgisi olmalıdır. Danışanın kullandığı ilacı ve bu ilacın olası etkilerini bilmeli, tedavi yaklaşımını bunları göze alarak düzenlemelidir. Sonuç her ne olursa olsun, bütün psikologlar toplumun ve bireylerin sağlığı için reçete yazma konusunda çok titiz olunması gerektiği konusunda aynı fikirdedir.
 
Günümüzde insanlar, ya bu ilaçlara yoğun ön yargılarla yaklaşmaktadırlar ya da ilaçlara gereğinden fazla anlam yüklemektedirler. Alanında uzman meslek sahiplerine güvenmek önemlidir. İlaç gerekli olabilir. Ayrıca ilaçlar tek başına mucizeler de yaratamazlar. Bu konuda gerçekçi olmak önemlidir.
 

Psikoloğa mı gitmeliyim psikiyatriste mi?

Bu da oldukça yaygın sorulardan biridir. Aslında ortada net ayrımlar olmasa da bazı durumlarda psikiyatrist bazı durumlarda da psikolog başrolde görülebilir.
 
Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı devlet hastanelerinin randevu sistemlerine baktığımızda, kişiler direkt olarak bir psikologtan randevu alamazlar. Önce bir psikiyatrist ile görüşürler. Psikiyatrist ise, kişiyi psikoloğa sevk edebilir. Bu uygulamanın avantajları ve dezavantajları olabilir, örneğin kişiler direkt olarak bir psikolog ile görüşmek isteyebilirler.
 
Psikologlar ve psikiyatristler omuz omuza çalışırlar. Az önce de belirttiğim gibi çok net çizgiler yoktur. Ancak bazı durumlarda, (ilacın zorunlu olması, organik temelli bazı bozukluklar gibi) durumu psikiyatrist devralabilir. Ya da çocuk-ergen üzerinde uzmanlaşmış bir psikolog, bu yaş grubundaki bir danışanı devralabilir. Bu, kuruma ve kurumdaki uzmanların çalıştıkları alanlara göre farklılık gösterebilir.
 
Özel klinikler için konuşacak olursak, kişiler hem psikologlardan hem de psikiyatristlerden randevu alabilmektedirler. Bazı kişiler reçete yazma durumuna göre psikolog ve psikiyatrist arasında seçim yapmaktadır. Randevu alacağınız uzmanın çalıştığı yaş grubuna ve psikolojik rahatsızlıklara, uzmanlık alanına, benimsediği psikoterapi yaklaşımına göre karar vermek sağlıklı bir yaklaşım olabilir.
 

Psikolojik yardım ararken nelere dikkat etmeliyim?

Günümüzde psikolojik yardım aramak çok önemli bir hâl aldı. Alanında uzman olmayan kişilerin psikolog olduklarını iddia etmeleri ve danışan görmeleri, toplum sağlığını ciddi şekilde tehdit etmektedir. Nasıl ki cerrah olmayan birinin sizi ameliyat etmesine müsaade etmezseniz aynı şekilde alanında uzman olmayan birinden bu konuda hizmet almamalısınız.
 
Genelde toplumda, beden sağlığı akıl sağlığından daha önemli görünür. Bu büyük bir yanılgıdır. Nasıl ki kesici bir aletle kolunuzu kesip ne olduğunu görmeye yeltenmiyorsanız aynı şekilde bunu psikolojik sağlığınız için de yapmamalısınız. Aynı şekilde fiziksel sağlığınıza dikkat ederken psikolojik sağlığınızı göz ardı etmemelisiniz. Unutmayın bazı psikolojik rahatsızlıklar, fiziksel rahatsızlıklara sebep olabilmektedir.
 
Psikolojik desteğe ihtiyaç duymak oldukça normaldir. Kişinin doğru uzmanı bulup devamlılık sağlaması da son derece önemlidir.
 
Bireyler, psikoloji alanında türeyen ”sahte” psikologlardan kaçınmalı ve alanında gerçekten uzman kişileri bulmalıdır. Psikologların bir meslek kanunu olmadığından, psikoloji alanı suistimale oldukça açıktır. Umarız ki meslek sınırlarımızı belirleyen yasa en kısa sürede çıkar ve toplum sağlığı korunmuş olur. Bu sınırlar hukuken korunmaya alınana kadar, psikolojik yardım arayan bireylerin uzman seçerken çok daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Gittiğiniz psikoloğun veya psikiyatristin diplomasını sorabilirsiniz. Birçok kişi bunun kaba bir davranış olduğunu ve aradaki ilişkiye zarar vereceğini düşünebilir. Ancak hizmet alan bireylerin uzmanın yetkiliğini sorgulaması bir haktır. Gerçekten uzman bir psikolog ya da psikiyatrist de ilişkinizin bu sorgulama sebebiyle zarar görmeyeceğinin bilincindedir.

Kaynakça

  • Kramer, G. P., Bernstein, D. A., & Phares, V. (2014). Klinik psikolojiye giriş. Mentis Yayıncılık.

Tavsiye Edilen Yazılar

3 Yorumlar

  1. İnsanlarca çok ama çok karıştırılan bu iki kavramın açıklanması biz psikologlar için çok faydalı. Ayrıca insanların kime gideceği konusunda doğru kararlar alabilmesinin de öncül bir koşulu sayılır. Bu nedenle yazar arkadaşımıza böyle bir konu ile bizi aydınlattığı için teşekkür ediyor ve okuyabilen herkesin okumasını tavsiye ediyorum 🙂

    • Evet kesinlikle, umarım ortadaki karışıklıklar için bir nebze olsun aydınlatıcı olabilmişizdir. Teşekkür ediyor, sevgililerimi sunuyorum.🌸🌸

  2. Şu an şu yazıyı hemen tüm çevreme atmak için sabırsızlanıyorum ! Harika bir yazı olmuş çok net ve gerekli olan tüm ayrımlara değinilmiş. Teşekkürler..


Bir Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir